23 Aralık 2015 Çarşamba

HDP yürümek istedi, polis gaz sıkmak...


HDP İstanbul il örgütünün çağrısı üzerine Galatasaray Lisesi önünde toplanan yaklaşık 600 kişilik gruba polis müdahale etti.

Beyoğlu’nda HDP’nin sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek amacıyla düzenlediği yürüyüşe polis izin vermedi. Emniyet güçleri Galatasaray Meydanı’nda eylemcilere, gaz bombası ve TOMA’dan su sıkarak müdahalede bulundu.

Öcalan sloganı atılınca müdahale geldi

Kaynak: Habertürk
Gruptakilerin Abdullah Öcalan lehine slogan atmaya başladıkları sırada uyarı yapılmaksızın polis müdahalesi geldi. Polis müdahale sırasında tazyikli su ve gaz kullandı. Gösterici grupta bulunanların da TOMA aracına taş attıkları görüldü. Bu sırada meydanda bulunan bazı vatandaşların da biber gazından etkilendiği görüldü. Grup yapılan müdahalenin ardından ara sokaklara dağıldı.






18 Aralık 2015 Cuma

“Hayırsever” ateistler

 İstanbul'da evsizlere çorba dağıtan Şevkat-Der'e Ateizm Derneği de destek oldu. Dernek, Şevkat-Der ile birlikte İstanbul'da çarşamba günleri çorba dağıtımına yardımcı olarak, evsizlere ve yemek bulamayan insanlara destek oluyor.

Şevkat-Der, İstanbul 'daki evsizlere ve yemek bulamayan insanlara destek olmak için çorba dağıtımı yapıyor. Çorba dağıtımına çarşamba günleri Ateizm Derneği de yardımcı oluyor. Etkinliklerine “Sizin için çorba seferberliği” sloganını kullanan dernek, yardımda bulunmak isteyenlere şu çağrıda bulundu: “Sonraki dağıtımlarda sen de aramızda olmak istersen iletisim@ateizmdernegi.org.tr'ye isim ve telefonunu bildirmen yeterli.”

Kuruluşunun ardından hedef tahtasına oturtulan Ateizm Derneği, her Çarşamba yoksul ve ihtiyaç sahiplerine çorba dağıtıyor.  Ateistler böylece “hayır işleri” sahasına girerken, gerekçeleri de hikayeleri de oldukça farklı.

Ateistlerle beraber çorba dağıtmak için yola koyuluyoruz. Buluşma mekanı Şefkat Der‘in Firuzağa’daki evi. Burada pişirilen çorba, termoslara konuluyor. Yol üzerindeki fakir ve yoksullara çorba dağıta dağıta Gezi Parkına kadar geliniyor.

Gezi Parkında onlarca yoksul ve kimsesiz insan çorbalarını almak için sıraya giriyor. Çorba dağıtılan insanlar, Ateistlere “Allah razı olsun” cümlesini sık sık kullanıyor. Çorba dağıtmak isteyen gönüllüler ille ateist olmak zorunda değil. Aralarında Agnostik, Deist hatta Müslüman olanlar da var.

“İnsan olmak yetiyor”

Ateizm Derneği üyesi Hakan Geçici, “Öncellikli amacımız insanlara yardım etmek. Bu çevrede çok fazla evsiz, yardıma muhtaç ve aç insan var. İnsan olmanın gereği olarak düşünüyoruz. Önceden Şefkat-Der çorba dağıtıyordu. Biz de Ateizm Derneği olarak bunlara katıldık. Malzeme, kıyafet ve para yardımı da yapıyoruz” diyor.


Toplumdaki ateist algısının yanlış olduğunu belirten Geçici, “Tabi ki toplumda ateistlere bakış kötü. Ateistlerin canavar olmadığını göstermeye çalışıyoruz. İnsanlara yardım etmek için dinlerin, Tanrı inancının gerekmediğini insanlara göstermek istiyoruz. Ahlak, iyilik kimsenin tekelinde değil.  ‘Yaradılanı severim Yaradan ötürü’ derler. Biz, insanı sevmek için insan olmanın yeterli olduğunu düşünüyoruz” diye ekliyor.

9 Aralık 2015 Çarşamba

İstanbul'u karanlıkta aydınlatan proje: "Karanlıkta Diyalog"

     İstanbul Gayrettepe metro istasyonu içindeki sergi salonunda, genelde 8 kişilik ziyaretçilerden oluşan bir gurup ile gözleri görmeyen bir rehberle beraber mükemmel bir deneyim yaşanıyor. "Karanlıkta Diyalog" etkinliği, ziyaretçilerini İstanbul ile özdeşleşmiş yerlerle bir araya getiriyor.       

     Gayrettepe metro istasyonunda halka açılan "Karanlıkta Diyalog" sergisi, katılımcılarını İstanbul denilince akıllara gelen mekanları karanlık ortamda bir araya getiriyor.

    Bu mekanlardan tek farkı ise ziyaretçiler tamamen karanlıkta, bu yerleri görmeden, bir elinde tuttukları, görme engellilerin kullanmasıyla bilinen beyaz baston ile ve diğer duyu organlarına yoğunlaşarak geziyor.

     2013'ten beri Gayrettepe metrosu istasyonunda 80 binden fazla kişi tarafından ziyaret edilen etkinlik insanlara İstanbul'u bir de görmeden keşfetmesine olanak sağlıyor. Yaklaşık 90 dakika süren bu turda az ya da hiç görmemenin nasıl olduğunu, İstanbul gibi kalabalık ve hareketli bir şehirde yaşarken nelere dikkat etmeden hayatımıza devam ettiğimizi gösteriyor, ziyaretçilerine ön yargıları kenara bırakıp empati yaptırarak “görme engelli insanları” da  anlamamızı sağlıyor.

     Karanlıkta Diyalog, 1988'de Prof. Dr. Andreas Heinecke'nin bir kaza sonucunda görme duyusunu kaybeden bir görme engelliyle karşılaşıp nasıl davranması gerektiğini bilmemesiyle şekillendi. 30'dan fazla ülkede, 135'den fazla kentte yer alıyor.

     Uluslararası bir proje olarak "Karanlıkta Diyalog" 20 Aralık 2013’te 1600 metrekarelik geniş bir alanda, İstanbul Gayrettepe metro istasyonundaki Diyalog Sergi Alanı’nda start verdi. "Karanlıkta Diyalog" sosyal girişim projesinin diğer kentlere nazaran, İstanbul'da daha büyük bir alana sahip olarak özgürlüğü daha fazla hissettirme şansına erişiyor. 1988 yılından bu yana 7 milyondan fazla insanın deneyimlediği proje, Türkiye’de ilk kez S360 ve HE Projects işbirliği ile hayata geçirildi.

     "Karanlıkta Diyalog" etkinliğini yanında "Sessizlikte Diyalog" projesinin de yolda olduğunu haber veren Hakan Elbir, Türkiye'de konunun algılanması için çok çalıştıklarını belirtti. Ancak konunun yurt dışında genelde devlet tarafından desteklendiği halde Türkiye'de sadece sponsorlarla gerçekleştiğini, sosyal devlet ilkesiyle buna yönelik düzenlemelerin yapılması gerektiğinin altını çizdi. Tüm rehberlerinin görme engelli olduğunu belirten Hakan Elbir bordrosunda engelli sayısı engelsiz sayısını geçen muhtemelen tek kurum olduklarını da ifade etti.

     Projenin içeriğinden fazla detay vererek keşfetme heyecanınızı engellememek adına Karanlıkta Diyalog kısaca; görme engelli rehberlerin, sizin dokunarak, koklayarak, tadarak ve duyarak "yeni ve farklı" bir biçimde görmenizi sağlayacak ve sizi unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak.